30 Ağustos 2010 Pazartesi

gençlik ve zafer bayramınızı kutlarım efem

sabah şarkı söyleyerek uyandım,
bayram ya ondan heralde bu neşem..

söylediğim şarkıyı da başlığa tıklayarak dinleyebilirsiniz, tabi becerebildiysem.
başlığa ilk defa link veriyirım da.

29 Ağustos 2010 Pazar

bir pazar


tatsiz uyandim yine bugun. ne gerek vardi uyanmaya hissiyle bir saate yakin dondum yatakta. sonra vaktin bosa gectigine dair ic sikintimi atamayip ciktim mecburen yataktan. internet araciligiyla sosyallesmeye calistim kisa sure. kim ne demis, ne yapmis, ne dinlemis.. paylasmak guzel dedi icimden bi ses ve ben de paylastim dinledigim sarkiyi. ne gerek vardi dedi yine digeri. ama paylasmis oldum artik. biraz gazetelere baktim yine netten. gazete okumak beni mutsuz ediyor. fazla kaptiriyorum kotu haberlerin nedenlerine. atmosferimi dunyanin kotulukleri sariyor sanki. ondan da vazgectim daha da sikilmis bi sekilde. arkadasim aradi, cik artik sokaga ozledim diye. annemi bekliyorum dedim. bugun annem gelecek. annemi aradim daha cok varmis gelmesine. olsun ben gene de bekliyorum. terraryumu temizledim 1 saat ugrasip. artik hayvan beslemek istemiyormusum gibi geldi bir an. bazen boyle cok zor geliyor besledigim hayvanlarla ugrasmak. ama yine de duramazsin evde hayvan olmadan dedim kendime. hic hayvansiz bi evin olmadi ki simdiye kadar. hem gercekten seviyorum kaplumbiklerimi. ama keske kis uykusuna falan yatsalarda soyle bi 3 ay gozume gorunmeseler.. terraryumla cebellesirken, Sili'de topragin altinda aylarca kurtarilmayi bekleyecek adamlar geldi aklima. 30 kisiyle, yerin dibinde, ufacik bi delikte aylar gecirecek olmak ne kadar korkutucu. biri hasta olsa hepsine bulasabilir, biri cinnet gecirse hepsini oldurebilir. ben orada olsam kendimi oldurmeye calisabilirim. gece yok, gunduz yok, saat yok, gun yok. zaman kavraminin disinda daracik bi delikte.. sadece kendinle ve sadece senin kadar aciz digerleriyle..cok korkutucu gercekten. ayni haberi tv de ilk gordugumde sevincten ciglik atmistim, hatta gozlerim dolmustu. simdi kendimi herhangi birinin yerine koyunca olmek daha iyi olabilirdi gibi geliyor.. oradan cikabilenler icin hayat bambaska olacak herhalde. umarim cikabilirler.. ay palas diye bi blog onermisti baska bir arkadasim. gunluk playlistler yayinliyor, ne guzel. 23.08 icin yayinladigi playlisti siraladim groovesharktan. ruh halime de uydu dogrusu, iyi gidiyor daha 4. parcadayim. keske butun bloglar bu kadar faydali olsa:) bisey yazmaya baslamistim bir hafta once. devam edemiyorum. kafami bi toplasam, ne iyi olacak..

22 Ağustos 2010 Pazar

gandhi der ki..


Söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür...

Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür...

Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür...

Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklarınıza dönüşür...

Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür...

Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür...

Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür...

6 Ağustos 2010 Cuma

konuş..yoksa ruhun sessizliğe karışır


hava gri, sıcak ve yapış yapıştı. ağırlığı insanı yoruyordu her saniye..
intihar düşüncesini getiriyordu kızın aklına sürekli. ölmek isteyip istemediğini düşündü bir süre. zihninde ölümden çok, kaçıp gitmek gibi bir tınısı olduğuna karar verdi intihar kelimesinin. ama yine de üstüne düşünmekten alamadı kendini. ölümün karşılığı da mı aynıydı yoksa?
bazı günler ölüm korkusuyla dolarken içi, bu gibi günlerde neden hissizleşiyordu ona karşı?
'kimse onu arayamaz, şu an annesini kaybetti' dedi kadın..
herkes sustu.
'kimse onu arayamaz, şu an annesini kaybetti' diye tekrar etti kız içinden. son iki kelime vurgulu ve yüksek tonda çınladı kafasında.
havadaki ağırlığı düşündü, topraktaki nemi, gözyaşlarını..
ve bembeyaz çarşafların içinde yavaşça soğuyan bir beden geldi gözlerinin önüne. tanıdık bir bileği saran elini gördü. kendi ısısıyla orada tutmak istediği o ruhu hissetmeye çalıştı bir kez daha.
kalbi önce iyice büzüşüp küçüldü, sert minicik bi cevize döndü sanki. sonra şişip büyümeye başladı, önce kendi çeperini sonra da göğüs kafesini yırtıp çıkacakmış gibi geldi kıza.
'çok zor' dedi sonunda.
çok zor.
sap-
lan-
tı-
.