son 4 saattir büyük bir hızla yaşlanıyorum.
saniye saniye farkediyorum ölüp karanlık dumanlara dönüşen hücrelerimi.
sayıları arttıkça önce ruhumun sonra tüm dünyanın rengi soluyor.
'öyle sanıyor olsan da herzaman durduramazsın akan bir nehri' diyor içimden sessizce yükselen bir ses. onun haksız olduğunu düşündükçe kalbim daha çok sıkışıyor, beynim bir fırıldak gibi dönüyor kafatasımın içinde. bedenim çoktan kabullenmiş bu fısıltının zırvalarını demek ki, ben karşı koydukça o da kendi silahlarını döküyor önüme.
canlıların çok çok hızlı evrim geçirdiklerini düşünün. o kadar hızlı ki uçmak istediğini düşündüğü anda sırtından 2 kanat boynuzu yükseliyor mesela. işte o dünyada kafası çok karışık bir canlıymış bu ornitorenk. benim bu dünyada olduğum gibi. felsefeye gel.
20 Temmuz 2010 Salı
13 Temmuz 2010 Salı
gün arası
öğlen vakti 3 duble rakı
bu kadar güzel gösterebiliyorsa hayatı
ne kadar kötü olabilir ki özünde herşey.
ya da alkolik olmasın da ne yapsın bu özden?
bu kadar güzel gösterebiliyorsa hayatı
ne kadar kötü olabilir ki özünde herşey.
ya da alkolik olmasın da ne yapsın bu özden?
5 Temmuz 2010 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)