20 Temmuz 2010 Salı

imdat

son 4 saattir büyük bir hızla yaşlanıyorum.
saniye saniye farkediyorum ölüp karanlık dumanlara dönüşen hücrelerimi.
sayıları arttıkça önce ruhumun sonra tüm dünyanın rengi soluyor.
'öyle sanıyor olsan da herzaman durduramazsın akan bir nehri' diyor içimden sessizce yükselen bir ses. onun haksız olduğunu düşündükçe kalbim daha çok sıkışıyor, beynim bir fırıldak gibi dönüyor kafatasımın içinde. bedenim çoktan kabullenmiş bu fısıltının zırvalarını demek ki, ben karşı koydukça o da kendi silahlarını döküyor önüme.

13 Temmuz 2010 Salı

gün arası

öğlen vakti 3 duble rakı
bu kadar güzel gösterebiliyorsa hayatı
ne kadar kötü olabilir ki özünde herşey.
ya da alkolik olmasın da ne yapsın bu özden?

5 Temmuz 2010 Pazartesi

yağmur

bulutlar toplanıyor gözlerimde,
bu iki günlük sıkıntılı havanın ardından bi yağmur şart.