25 Haziran 2010 Cuma

farkettim ki

insan evladinin tutunacagi, kendini seven, inandigi insanlar varsa duzgun biri olmak kolay,
kolaysa tek basinayken dogru insan ol!
oooo hayir ozunde herkes yalnizdir geyigini cekemeyecegim su an.
netice de herkes kendini kandirabilir, dis etkenler de ikna ediciyse.. evet insan ozunde yalniz olmayabilir.

20 Haziran 2010 Pazar

cupss

denize düştüm
hala biraz ıslağım
bakalım ne zaman kuruyacağız

10 Haziran 2010 Perşembe

buyudum ben

bir 9 hazirani daha bilincimizi yitirene kadar icmek suretiyle devirdik.
gecmis olsun

5 Haziran 2010 Cumartesi

ruya tabirleri ve kaplumbagalar

ruyamda butun evi su basmisti ve heryerde birbirinin ayni su kaplumbagalari yuzuyordu.
umuk'u bulmaya calisiyordum aralarinda.
uyanip baktim, umuk'un yanaginda koca bir topir var.
netten arastirdim ortakulak iltihabiymis.

bana kuplumbaadan anlayan veteriner buluuuuuuuuuuuun:(

1 Haziran 2010 Salı

delileer..simdi gozumde canlandilar

eve gelip bizim Erkan Simsek'in 'hayatindaki deliler' ile ilgili yazisi gorunce cok sasirdim ve beğendim. şaşkınlığım benim hala onlardan hic bahsetmememden kaynaklıydı. büyük ilgiyle izlerim çünkü hala delileri:)
benim hatirladigim ilk deli:

cumhuriyet amca
henuz ortaokul yaslarimdaydim. bej rengi pardesusu ve yarim sag kolu altina kistirdigi cumhuriyet gazetesiyle, gordugu her gence seslenirdi 'cumhuriyet amca'.
bu vatanin bizim elimizde olduguyla, ne zorluklarla kurulduguyla ve ne mukemmel sahislar oldugumuzla ilgili laflar ederdi. nerde gorsem gulumseyer dinlerdim cumhuriyet amcayi. her ne kadar tekrar olsada sozleri oyle kendinden emin ve oyle dogru konusurdu ki.
kolunu korede kaybettigiyle ilgili rivayetler donerdi hakkinda. hakkinda ne soylenirse inanirdim. yeterki iyi niyetli soylemler olsun.

tasla konusan deli
eskisehirde ogrenciydim. bir gun baglardaki evimden okula yururken yolun kenarinda gordum amcayi. bagdas kurup oturmus, yanina buyukca bir tas koymustu. gayet hararetli anlatiyordu tasa. bir sure duraksadim dinlemeye calistim anlattiklarini. ama uzun surmedi iki eski dostun muhabbetine kulak misafiri oluyormus suclulugunun gelmesi. uzaklastim bende.
bir gun memleketten eskisehire giderken tren istasyonundan ciktigimda gordum amcayi. soguk buz tutmus kaldirima bagdas kurmus, ayakkabilarini da yanina koymus anlatiyordu yine.

devamini sonra yazicam uykum var.