20 Temmuz 2010 Salı

imdat

son 4 saattir büyük bir hızla yaşlanıyorum.
saniye saniye farkediyorum ölüp karanlık dumanlara dönüşen hücrelerimi.
sayıları arttıkça önce ruhumun sonra tüm dünyanın rengi soluyor.
'öyle sanıyor olsan da herzaman durduramazsın akan bir nehri' diyor içimden sessizce yükselen bir ses. onun haksız olduğunu düşündükçe kalbim daha çok sıkışıyor, beynim bir fırıldak gibi dönüyor kafatasımın içinde. bedenim çoktan kabullenmiş bu fısıltının zırvalarını demek ki, ben karşı koydukça o da kendi silahlarını döküyor önüme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder