20 Mart 2010 Cumartesi

bir ecaip özden

son zamanlarda sürekli hüzünlüyüm.. hüzün lafı da kullanmayı pek tercih ettiğim bi laf değildir ama ruh halime bakınca en uygunu bu görünüyor. en sık karşılaştığım; sıkılmak, daralmak, mutsuz olmak değil çünkü hissettiğim. eksikmişim gibi.
minicik şeylerden keyif alıp bunu yaşam enerjisine dönüştürerek, etrafıma ışıltılar saçabilen biri olduğumu biliyorum. normal şartlarda, etrafında olduğum insanların yaşamdan daha çok keyif almasını sağlayabiliyorum bence. ama şimdi içimde bi mekanizma bozulmuş gibi sanki. enerjim kendime bile yetmiyo. minik şeylerden keyif almayı geçtim, çok defa farkedemiyorum bile onları. etrafıma enerji dağıtmaksa ancak eski bir anı olabilir şu an. dediğim şu ki mutsuz değilim aslında, yok gibiyim daha çok. sanki ben silindim de izim kaldı sadece.
mutsuzluğu, sıkkınlığı, afakanı, stresi, keyfi, neşeyi, şımarıklığı, eğlenceyi gayet iyi tanıyorum da. bu bi değişik geldi. napıcamı bilemedim bu hissiyatla.
geçmesini bekliyorum bende.

2 yorum:

  1. geçicek bebitoooğ, geçme mi! bahar bi gelsin..Tepemizden inmesin güneş, biz hafif esintide üşürken, Karaköy'de bi bira ısmarliyim sana...Bak gör o zaman:D

    YanıtlaSil