5 Şubat 2010 Cuma

sinking boat


gün geçmiyorki ilginç bir vaka yaşamıym..


bu sabah metroda suratımı cama yapıştırmış, acaip rüyamdaki kontrolden çıkmış ve evim sandığım kayığın, gelecek kaygısı dışında ne gibi gizli korkularımı sembolize ettiğini düşünüyorum. hipnozda olsam bu kadar uzak olurum yani dünyadan..

o esnada yanımda oturduğunu bile farketmediğim bir insan kişi koluma dokunarak 'bakar mısınız?' diyor. düşünmeden emre uyup bakıyorum. gözgöze geldiğimiz anda, ufak tefek 40lı yaşlarında bir kadın 'bana iş bulsana' diyor bu defa. Ben kafamı çevirene kadar, uzun süredir birbirimizi tanıycak zaman geçmiş gibi samimi!

sallanan botta ayakta durmaya çalışırken birden tosladığım bu soruya vericek hiçbir cevabım yok. aslında bu bi soru da değil. bi süre kadına, sorada vagondaki diğer yüzlere bakıyorum. evet gerçek hayattayız. o zaman durumu ciddiye almalı. büyük bi çaresizlik hissi doluyor içime tabii çaktırmıyorum(bilinçli değil otomatik). ne iş yaparsın diyorum teyzeye. sanki elimde türlü iş varmış da uygun elemanlar arıyor muşum gibi ciddi.

teyze mutfakçı.. yemek,çay,temizlik herşeyi yapıyo. aslında şu an bi işi var ama sigortasını yapmıyo pis patron. e emekliliğine kalmış şurda 5 yılı, sigortalı bi işi olsa. leventte mantıköyü restaurantta çalışıyor..tüm bu bilgilerin arasında 3 cümle arayla tekrarlıyor.. 'bana sigortalı iş bul' keşke kafamı çevirip bakmak kadar kolay uygulayabilsem bu emri de.

diyeceğim o ki varsa sigortalı mutfakçı arayan haber verin.

1 yorum:

  1. giriş cümlesinden sonra aklıma gelen baba sözü
    - yine ne yaptınlan puşt?
    geçmişle yaşamak böyle sanırım

    YanıtlaSil